1466 Yılında Akşehir’e bağlı
Maruf (Alanyurt) Köyü 89 haneden oluşan büyük bir köydü. Bu köyün yöneticileri
yani vergi toplayanları İvaz Altun ve Ağa Zade idi. Hacı İbrahim Veli Sultan Tekkesinin kurulu olduğu bu köyde
birden fazla imam mevcuttu. Bu imamlar
Ramazanlarda büyük bir olasılıkla köylere gidiyorlardı. İmamların yanı sıra
köyde pek çok derviş vardı.
Şeyh
Hacı İbrahim Veli Sultan Tekkesi’ne ait o devirde iki hassa çiftliği vardı.
Hassa çiftlik, dervişlerin
gereksinmelerini karşılayan gerekli ürünü doğrudan elde edebilmesi için kendi
araçlarıyla işleyebileceği büyüklükte bir çiftlikti. Bu çiftlikleri dervişler
ekerlerdi. O devirde çiftlikleri eken dervişler şunlardı:
1)Hacı
Ommar: Hac zamanı Kabe’yi tavaf edip hacı olmuş büyük bir
derviş idi.
2)
Mehmed Oğlu Baba Ali: Anadolu’da yaygın olan Babai tarikatına
mensup iken Hacı İbrahim Veli Sultan tekkesine sığınmış bir derviş idi.
3)İbrahim
oğlu Halil: Hacı İbrahim Veli Sultan torunlarından biri
olan Halil, Hacı İbrahim’in oğullarından biri idi.
4)
Kırşehir’li oğlu Hasan: Kırşehir’den Akşehir’e göç ederek
tekkeye yerleşmiş dervişlerden biri de Hasan idi.
5)Abdullah
oğlu Doğan: Kayıtlarda genellikle başka dinlerden Müslümanlığa
geçen kişilerin babaları Allahın kulu anlamına gelen Abdullah olarak
yazılıyordu. Nitekim bu çiftlikte yaşayan pek çok kişinin babası aynı adı
taşıyor…
6)Osman
oğlu Bustan: Gençliğinde bahçıvanlık yapmıştı.
7)Abdullah
oğlu İzzeddin: Selçuklu devrinde en çok kullanılan
isimlerden biri olan İzzeddin isimli bir derviş tekkede yaşıyor ve çiftlikte
çalışıyordu.
8)Abdullah
oğlu Hüsam: Tımarlı sipahilikten dervişliğe geçen bir
kişi idi.
9)Burhan
oğlu Ahmet: Çiftlikte çalışan dervişlerinden biri idi.
10)
Burhan’ın diğer oğlu Hoşi: Derviş Ahmet’in kardeşlerinden biri
idi.
11)Yalcı
oğlu İbrahim: Çiftlikteki hayvanları besleyen dervişlerden
biri idi.
12)Durmuş
oğlu Fakih: Günümüz anlamıyla Hoca diyebileceğimiz bu
kişi İslam hukukçusu ve fıkıh ananında uzmandı.
13)İncik
Muhammedi: Çiftlikte kasap işlerini yapan dervişlerden biri idi.
14)Aşçı
oğlu Maruf: Aşçı Hoca diye meşhur olmuş birisinin oğlu
idi. Maruf lakabıyla anılan bu kişi hükümet yetkililerini gezdiren tanınmış
birisi idi.
15)Kasım
oğlu Memiş: Çiftlikte kendileri için yetecek kadar
üretim yapan dervişlerden biri idi.
16)Kasım’ın
diğer oğlu Hamza: Kardeşi Derviş Memiş’le birlikte çiftlikte
yaşıyordu.
17)Paşa
oğlu Küçük: Tımarlı Sipahi kumandanlarının birisinin oğlu
olan dervişti.
1460’lı yıllarda Maruf
köyünde bulunan Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan Tekkesi’nde yaşayan ve iki ayrı
çiftliği işleyen dervişlerin sayısı 17 idi.
Dört müdd (bir müdd iki avuç) buğday için 160 akçe vergi veriliyordu.
Dört müdd arpa için 100 akçe vergi alınıyordu. Hayvanları otlağı için
kullanılan 160’lık bir alan için 40 akçe vergi veriliyordu. Hayvanlara yem için
ekilen ürünlerden 1müdd için 25 akçe vergi alınıyordu. Önceden düşünülmeyen
masraflar için kişi başı 10 akçe olmak üzere 170 akçe vergi toplanıyordu.
Osmanlı Devleti Maruf
köyünde bulunan ve Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan Tekkesi dervişlerinin ektiği
iki çiftlikten 495 akçe vergi alıyordu.
Şeyh Hacı İbrahim Veli
Sultan Tekkesi’nin bağlı olduğu vakıf o zamanki kayıtlarda babasının ismi olan
Şeyh Hasan Paşa Vakfı şeklinde yazılmıştı. 1466 yılına ait Mufassal Defterine
göre: Karye-i Ulu Pınar, Karye-i Yaka Yahsiyan (Gölçayır), Mezra-yı Karkın, Karye-i Aşağa
Yağsıyan (Değermenköy), Karye-i Kara Bulud (Karabulut köyü), Karye-i Fakih,
Karye-i Gürnas köylerinin öşür vergileri Şeyh Hasan Paşa Vakfı’na verildiği
kayıtlıdır.
Ayrıca Akşehir’e bağlı
Karye-i Yat ve Tilki Sarayı’nın gelirleri on iki hisseye bölünmüş ve bunun yedi
hissesi Hacı İbrahim bin Şeyh Zaviyesi Vakfı’na veriliyordu.
Kaynaklar: 1-Osmanlıca- Türkçe sözlük,
2- Erdoğru,
Mehmet Akif (2015) 1466 tarihli Akşehir Mufassal Defteri (Metin ve
İnceleme) Ankara:Türk Tarih Kurumu.