Bir yerel gazetenin 58. yıl ayakta kalabilmesi için öncelikle o gazeteye
o yörede yaşayan insanların sahip çıkması, bu gazete benim demesi ile
mümkündür. İşte Akşehir’de çıkan Pervasız gazetesine bütün Akşehir’de
yaşayanlar gibi bizde:
“-Benim gazetem bu.” diyerek Pervasız’a sahip çıktık.
Yaklaşık yirmi beş yıl önce yorgun arkın işten çıkınca eve gitmeden önce
Akşehir Öğretmenevi’ne giderek gazeteleri okuyup yorgunluğumuzu atıyorduk.
Öğretmenevi’de az sayıda bulunan gazeteleri ilk olarak kapma yarışı vardı.
Ancak benim böyle bir sorunum yoktu. Çünkü beni orada yerel gazetemiz
“Pervasız” gazetesi bekliyordu.
Öğretmenevi’ne girince selamdan sonra ilk sözüm “Benim gazetem nerede?”
diye sormaktı. Bazen de “Mehmet Hocam, işte senin gazeten” diyerek Pervasız’ı
elime tutuşturuyorlardı. Ben Pervasız’ı o kadar uzun zaman okuyordum ki arkadaşlarınım
“-Reklamları da ezberledin.” diyerek takılmalarına muhatap oluyordum.
İşte bu şekilde başlayan benim ve Pervasız’ın dostluğu yıllarca
Pervasız’ın sadık bir okuyucusu olarak devam etti.
Zaman içerisinde bu gazeteyi kimler çıkarıyor düşüncesi ağır basınca
yolum Kızılay Melekgirmez Sokağa düştü. Burada beni iki sevimli ihtiyar
karşıladı. Şu an ikisi de rahmetli olan Sevgili Ahmet amcam ve Nihat Ak idi. Bu
saatten sonra benim en çok gittiğim mekânlardan biri oldu Pervasız’ın doğum
yeri.
Burası benim için yeni bir okuldu. Rahmetli Ahmet Amcamın;
“-Bu mürekkep kokusunu alan buradan ayrılamaz” sözü benim için gerçek
oldu. Ben neredeysem Pervasız hep yanımda oldu. Askere bile gittiğimde derhal
adresim alındı ve bana “Pervasız” gazetesi günü gününe gönderildi. Bende
Pervasız’ın her aşamasında gönüllü çalıştım ve çok şeyler öğrendim.
Rahmetli Nihat Ak’ın teşvikleri ve yine Rahmetli Ahmet Şener’in desteği
ile Pervasız’da gönüllü köşe yazarlığı yapmaya başladım. Öğretmenliğin
sadece dört duvar arasında yapılmadığını ve her yerde ve her zaman eğitimin
yapılabileceğine inandığım için hep bilgi veren, yol gösteren yazılar yazmaya çalıştım.
Ellinci yazıma ulaştığımda çok heyecanlanmıştım ve Nihat Amcanın “Bu daha
başlangıç, yeni başladın” demesini hiç unutamam. Yine Rahmetli Hulusi Tekgül’ün
bir yazısında “Bu bilgileri Mehmet Koç veriyor.” şeklinde yazması benim için
çok değerli idi.
Burada bir kişiye ayrıca parantez açmak istiyorum. Bu kişi benim sevgili
arkadaşım Mahmut İşçan. Her zaman güzel yazıları ile hep benim köşemin yanında
yer aldı Mahmut Hoca.. Severek okudum ve okumaya devam ediyorum. Yazmaya başladığım yaklaşık yirmi beş yıl
içerisinde Pervasız’dan çok kişiler geldi geçti. Bir ben bir de Mahmut Hoca
sabit kaldık. Kendisine sevgilerimi sunuyorum.
Yirmi beş yıllık köşe yazarlığımda, yazı yazdığım Pervasız gazetesi
sayısı binleri çoktan aştı. İlk günkü heyecanla yazmaya devam ediyoruz. Son
yıllarda Akşehir tarihi ile ilgili pek çok makaleler yazdım. Herkesin ilgisini
çeken bu konuda Akşehir Müze Müdürü Ömer Faruk Türkkan’ın teşvikleri ile
yıllardır araştırdığım Akşehir tarihi ile ilgili “ Dokuz Ay On Gün-Akşehir’den Zafer Doğdu” ve
“Atatürk Akşehir’de” isimli iki
kitap yazdım. Belediye Başkanımız Op. Dr. Mustafa Baloğlu’nun desteği ile bu
kitaplarımız yayınlandı. Kendilerine minnettarız. Ayrıca Belediye Kültür
Birimi’nde çalışanlara da bu konuda bir teşekkür borçluyum.
Pervasız Gazetesi’nin 58. yılına ulaşmasında en büyük etken
çalışanlarının ve okuyucularının bu gazeteyi “Benim gazetem” diyerek
sahiplenmesidir. Bu gün Pervasız Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yürüten Bayram Uygun
aynı zihniyetle Pervasız’ı sahiplenerek her işin altından kalkmaya
çalışmaktadır.
Pervasız, Akşehir’in sesidir. Pervasız Anadolu’nun nefesidir. Bu sesin
ilk olarak çıkmasını sağlayan Ahmet Amcamızı rahmetle anarken Pervasız’ın 58. yaşını içtenlikle kutlarım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder