Fatih’in hocası olan Molla
Hüsrev’in torunu Mustafa Efendi, 1591 yılında Akşehir’de ölünce Nasreddin Hoca
Mezarlığına defnedildi.
Osmanlı bilgini ve müftüsü
olan Molla Hüsrev, Fatih Sultan Mehmet’e şehzadeliği zamanında ders vermiş
ve1460 yılında Fatih tarafından Şeyhülislamlık makamına atanmıştı. Osmanlı’nın
büyük bilginlerinden biri olarak kabul edilen Molla Hüsrev’in Celaleddin adında
bir oğlu vardı.
İşte Hüsrevzade lâkabıyla meşhur
olan Mustafa Efendi, bu Celaleddin’in oğludur. Mustafa Efendi tarihi kaynaklara
göre; 1501 yılında doğmuştur. Devrin en ünlü hocalarından iyi bir eğitim
almıştı. Evvelce saçlı Emir Efendiden istifade ettikten sonra Mevlâna Ebu's-Suûd'dan tahsilini ikmal
etmiştir. Eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul’da ve Bursa’da çeşitli
medreselerde müderrislik olarak çalıştı.. Daha sonra kadılığa terfi eden
Mustafa Efendi, uzun yıllar çeşitli merkezlerde kadılık ve müderrislik yaptı.
Son olarak şu an Lübnan topraklarında olan Trablusşam’da kadılık yaparken yaşının ilerlemesi nedeniyle
görevinden azledildi. Bu şehirden İstanbul’a dönerken 1591 yılında
Akşehir’deyken vefat etti. 90 yaşında
ölen Mustafa Efendi, Akşehir Nasreddin Hoca Mezarlığına defnedildi. Şakayık Zeyli’ni
yazan Atai eserinde bu konuya yer verirken, İhtilafci Mehmet Ziya “Bursa’dan
Konya’ya Seyahat” adlı eserinde Akşehir’deyken Nasreddin Hoca Mezarlığı’nda
Mustafa Efendi’nin mezarını ziyaret ettiğini belirtir. Ancak (Güldeste-yi Riyaz-i irfan) ile (Riyazi
tezkiresi) nde de Bursa’da dedesi Molla Hüsrev’in yanında medfun olduğu
yazılmıştı. Büyük bir olasılıkla Bursa’daki mezar bir makamdır.
Kadı müderris Hüsrevzade
Mustafa Efendi’nin yazılı bir çok eseri vardır. Bunlardan birisi (Galatatü'l-Avam)
yani Halk’ın Hataları”dır. Bu eserde kelimelerin asıllarına bakılmayarak
telâffuz suretlerine göre yazılması gibi hataları göstermekte olup, İsmi olan
«Galatât» kelimesi «galimatias» şeklinde birçok Avrupa lisanlarına geçmiştir.
Hüsrevzâde, Kutbeddîn-i
Mekkî'nin. (El Berku'l-Yemanî Fi'l-Fethi'l-Osmani) ismindeki Yemen Tarihi’ni Türkçe^ye
tercüme etmiştir. Kutbeddin, Yemen’in fethini anlattığı bu eserini, Yemen
Fatihi diye meşhur Sinan Paşa’ya (öl. 1004-1596) takdim etmiştir.
Bir diğer eseri ise (Tuhfetü'l-Mülûk)ü
tercümesidir. Maneviyat yolcuları anlamına gelen Tuhfetü'l-Mülûk Hanefi fıkhına ait bir eserdir.
Hüsrevzade Mustafa Efendi,
yazarlığın yanı sıra iyi bir şairdir. Türkçe şiirleri de vardır. Bu cümleden olarak:
“Garezim mülki beka idi
ademi rahımdan
Uğrayıp şehri vücuda
oyalandım kaldım “
şeklinde şiirleri vardır.
Böyle büyük bir bilgin ve
şairin Akşehir topraklarında olması o memleketi şereflendirir.