Akşehir
Kızılca Mahallesi, Topçu Sokakta türbesi bulunan Taceddin Ahmet ve oğulları
Osmanlıyı ve Akşehir’i aydınlatan alimlerdi.
XV. yüzyılda
Araplarla Türkler arasındaki savaş nedeniyle Azerbaycan’ın Barda şehrinden
Akşehir’e göç eden Şeyh Ahmed Tâceddin Berdaî, Kızılca Mahallesi’ne yerleşti.
Akşehir’de Taç Ahmet olarak tanındı. Türbesindeki kitabeye göre dedesinin adı
Mesut babasının ki ise Misafir’dir. Bazı kaynaklara göre; peygamber soyundan
yani “Seyit” olduğu, “sicilli Osmani”de
ise “Şeyh” olduğu ve Abbasiler soyundan
geldiği belirtilmektedir. Akşehir çevresinde ise “Molla” olarak tanınmıştı.
II. Beyazid
zamanında yaşayan Taç Ahmet, kaynaklarda belirtildiğine göre bugünkü türbenin
yanında Taç Halife ismi ile bilinen bir mescit ve zaviye kurmuştur. Kurmuş olduğu tekkesinde diğer İslam alimleri
gibi İslam ilmini tahsil imkanı sağlamış ve kurmuş olduğu zaviyesi marifetiyle
fakirleri yedirip içirmiş, misafir ve yolcuları ağırlamış, göçebe Türklerin
çocuklarının burada kalarak eğitimlerine olanak sağlamıştır. Yine bu tekkede
oğullarını da eğittiğini yazılı kaynaklardan öğreniyoruz.
Ekim 1500’de
Akşehir’de vefat eden Taceddin Ahmet, zaviyesinin hemen yanında yapılan ve
günümüze kadar gelen türbesine defnedilmiştir. Taceddin Ahmet’în kendi gibi
alim iki oğlu vardı. Bunlar:
1-Ubeydullah Efendizâde: Osmanlı’da adını duyurmuş alimlerden
birisidir. “Sicilli Osmani”de ki kayıtlarda Akşehirli olduğu ve Abdullah
Efendi olarak tanındığı
belirtilmektedir.
2- Sa'dî Çelebi: Zâhid yani şüpheli
şeyleri bile terk ederek günahtan kaçan, Allah korkusuyla dünya nimetlerinden
el çeken kimse idi ve yine dinin buyruklarına uygun harekette bulunan sâlih bir
kişiydi. Kendini tamamen dine vermişti. Pek çok talebe yetiştirdi. Kendisi
müderris yani profesördü. Bazı kaynaklarda şair olduğu belirtilmektedir.
Babasının türbesinin iki kitabe satırlarının arasında oldukça eski zarif bir
nesih ile yazılan şu şiir belki de onun kaleminden çıkmıştır.
“Aşıkani
müstenid maviraneim.
Arifani
şem’aned mapervaneim.
Zahida mesitim
martumin
Derşikesti
nefsi hud merdaneim.”
Günümüz Türkçesi ile;
“Aşkından dolayı virane gibiyim.
Erenlerin isteklerine pervane gibiyim.
Ey zahit küçük bir selim hortumunda
Derim ki gönlü kırık bir merdane
gibiyim.”
Kaynaklar: 1-“Sicilli Osmani” MEHMED SÜREYYA TARİH VAKFI YURT YAYİNLARİ
2- Akşehir Alimleri, H. Hüseyin Yıldırım
3-AKŞEHİR VE KÖYLERİNDEKİ TÜRK ANITLARI - yekta demiralp ...
4- Mustafa Cavit, Akşehir kitabeleri ve tetkikat: kitabeler--türbeler--mezarlar, Akşehir’de gömülü ünlü insanlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder