13.
yüzyılın sonlarında Anadolu Selçuklu Devrinde Akşehir’de doğan iki gezgin ilim
öğrenmek için Fas, Tunus, Cezayir gibi Kuzey Afrika ülkelerine gitmiş
hatta Endülüs'e (İspanya’ya) geçmiş ve orada eğitim almışlardır. İyi birer alim
olan bu kişiler şunlardı:
GEZGİN
BİR BİLGİN: ŞEMSEDDİN MUHAMMED AKŞEHRİ
Şemseddin Muhammet, Selçuklunun son döneminde ve
Hamitoğulları devrinde Akşehir’in yetiştirdiği seçkin âlimlerden biridir.
Gezerek dünyayı öğrenme yolunu seçmiştir. Hatta bu seyahatlerle ömrünü
tüketmiştir.
Kaynaklara göre
Şemseddin Muhammet veya Şemseddin Mehmet denilen bu bilgin öncelikle Akşehir
medreselerinde kendini yetiştirdi. İlmini kemale erdirmek için Akşehir’den yola
çıktı. Fas, Tunus, Cezayir gibi Kuzey Afrika ülkelerine kadar çetin seyahatler
yaptığını (İthafül-İzhar) kitabının yazarı zikretmektedir. Gezdiği ülkelerde
yıllarca eğitim aldı.
Daha sonra(Cennetül-Firdevs), (Mensekü'l-Kasidi'z-Za'îr) isimlerinde
eserlerini yazdı. Günümüzde
Cennetül-Firdevs hakkında kaynaklar şu şekilde bilgi vermektedir.
“ Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor
ki:
“Hakîkaten îmân edip de iyi amel ve
harekette bulunanlar (var ya), onların konakları da Firdevs Cenneti'dir. (Kehf
sûresi: 107)”
“Cennet'te yukarıya doğru
birbirlerinin üstünde bulunmak sûretiyle yüz derece ve mertebe vardır.
Genişlikleri de çok fazladır. Firdevs, makam bakımından en âlâsıdır. Cennet'in
dört nehri olan bal, süt, su, şarap (Cennet şarabı) Firdevs'ten akar
ve o Firdevs'in
üstünde arş-ı âlâ vardır. Öyle ise Allahü teâlâdan Cennet'i istediğiniz zaman,
Firdevs'i isteyiniz. (Hadîs-i şerîf-İhyâ)
Dünyada alçak gönüllü olanlara müjdeler olsun;
kıyamet günü onlar kürsî sâhibleridir. Dünyada ara bulup barıştıranlara
müjdeler olsun; kıyamette Firdevs Cenneti'ne onlar vâris olacaklardır.
(Hazret-i Îsâ)”
Şemseddin Muhammet’in diğer
kitabı olan (Mensekü'l-Kasidi'z-Za'îr) eserinde ise ziyaret edilmesi
tasarlanan ibadet yerlerini anlatmaktadır.
Akşehirli âlim ömrünün sonlarında Medine-i Münevverde yerleşerek
739 H.(1338 M.) de vefat etti. (İthafül-İzhar) kitabının yazarına göre tahsil
için yaptığı seyahatler kendisini ihtiyar yapmıştı. Bu hesaba göre Şemseddin
Muhammet 1270’li yıllarda Akşehir’de doğmuştur.
AKŞEHİRLİ
TARİHÇİ BİR SEYYAH: MUHAMMED CELALEDDİN
Muhammed Celaleddin Akşehri hem tarihçi hem de
bir seyyahtır. Anadolu Selçuklu Devrinde Hicrı 665'te (M 1267)de Akşehir’de
doğmuştur.
Moğolların
işgali altındaki Anadolu’da büyük zorluklar içerisinde çocukluğunu geçirdi. Yeterli
eğitimi alamadığını düşünerek Akşehir’den Mısır'a gitmiş, oradan Fas'a uzanarak
Endülüs'e (İspanya’ya) geçmiş ve Ebu Ca'fer İbnü'z-Zübeyr ve Muhammed b. lsa
gibi hocalardan ders almıştır.
İbn
Hacer'in bildirdiğine göre doğunun ve batının pek çok şehrinden ve
hadiselerinden bahseden seyahatnamesi birkaç cilt tutmakta imiş. Acaba bu
eserden geriye bir şey kaldı mı? Ne yazık ki bu büyük seyahatname günümüze
ulaşmamıştır.
Son
zamanlarını Medine'de geçiren Celaleddın Akşehri 731/1331 yılında Medine’de
vefat etmiş ve buraya defnedilmiştir.
Akşehir’de
doğan bu Anadolu kökenli seyyah derviş-alimin Medine’deki Müslümanların ilk
mezarlığı olan Bakı Mezarlığı’nda yatanlarla ilgili Ravda namında bir eserinin
bulunduğu belirtiliyor. Türkçe de Ravza olarak bilinen Ravda, cennet bahçesi
anlamına gelmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder