Osmanlı Padişahı II. Selim, Akşehir'de Müslümanlara şarap sattırılmaması, içtirilmemesi ve yasağa uymayıp içki içen ve satanların cezalandırılmaları için bir ferman yayınlamıştı.
Şarap üzümden yapılıyordu. Akşehir üzümü tarihi öneme sahip idi. Her taraf üzüm bağlarıyla doluydu. Sultandağı etekleri, Kozağaç, Eğrigöz, Nadir, Yenice, Bürcek köyleri gibi pek çok yerlerde üzüm bağları vardı.
Önce Akşehir’in Gayrı-Müslim köylerinde bağ hasatlarından sonra üzümler ezilerek saklanıp şarap oluşması sağlanıyordu. Bunların şarap üretmesi ve satması serbestti. Ancak zamanla Müslüman köylerde de şarap üretilmeye, Gayrı Müslim köylerinde de Müslümanlara şarap satılmaya başlandı. Bunun üzerine Akşehir Sancak Beyi Padişaha bir arzuhâl yazarak bu durum karşısında ne yapacağını sormuştur.
Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu olan Padişah II. Selim, 28 Aralık 1568 tarihinde Akşehir’e bir ferman gönderdi. Bu fermanın aslı şöyledir:
“Akşehir beğine ve livâ-i mezbûr kâdîlarına:
Sen ki sancakbeğisin, mektûb gönderüp; "nefs-i Akşehir kurbinde müslimân ve zimmî karyeleri olup şehrün levendâtı ve gayri gice vü gündüz alâniyyen şürb-i hamr idüp ve şehri hıfzitmek içün gice ile gezerken üzerlerine varılan feseka kaçup ol köylere varup âdem gönderilüp da‘vet olunduklarında zikrolunan kurâ zâbıtları; "Tîmârlarumuz serbestdür." diyü virmeyüp her zamânda şehre âteşden mazarrat vâkı‘ oldukda mezkûr karyelerden hamr idenlerden olup eger müslimân karyeleridür ve eger kefere karyeleridür, alâniyyen şarâb bey‘ idüp anun gibiler taleb olundukda zâbıtları; "Serbestdür." diyü virmeyüp te‘allül itdüklerin" bildürmişsin. Buyurdum ki:
Varıcak, siz ki kâdîlarsız, zikrolunan kurâ zâbıtlarına ve karye halkına tenbîh idesiz ki, ehl-i İslâm'a alâniyyen hamr bey‘ itmeyüp ve şürb-i hamr itdürmeyüp ve mûmâ-ileyh sancakbeği tarafından da‘vet olunan ehl-i fesâdı; "Karyelerimüz serbestdür." diyü virmekde ınâd itmeyeler. Şöyle ki; min-ba‘d zikrolunan kurâ ahâlîsi ehl-i İslâm'a hamr bey‘ idüp ve alâniyyen fısk [u] fücûr üzre olup ve sancakbeği tarafından da‘vet olunan ehl-i fesâd ü şenâ‘ati zâbıtlar; "Serbestdür." diyü virmeyeler, anun gibileri isimleri ve resimleriyle yazup bildüresiz ki, haklarından geline.” Yazıldı.
Günümüz Türkçesi ile:
“Akşehir Beyine ve Adı Geçen İlin Kadılarına,
Sen ki Sancak Beyisin, mektup gönderip; " Akşehir merkezi yakınlarındaki Müslüman, Hristiyan ve Yahudi köyleri olan yerlerde şehrin erkekleri ve gece ve gündüz alenen şarap içip ve şehri korumak için gece gezenler üzerlerine vardığında günah yuvaları olan o köylere kaçtığı için köylere varıldığı zaman belirtilen köylerin koruyucuları "tımarlarımız serbesttir" diyerek vermediklerini, her zamanda şehir bu ateşten zarar gördüğü belli olduğundan adı geçen köylerde şarap yapanlar eğer Müslüman köylerinde veya kafir köylerinde alenen şarap üretip içenleri o köylerden almak istediğinde köy koruyucuları “Serbesttir." diye vermeyip engellediklerini" bildirmişsin. Buyurdum ki:
Ferman size ulaşınca, siz ki kadılarsınız, belirtilen köy koruyucularına ve köy halkına tembih edesiniz ki İslam ehlinde alenen şarap üretilmez ve şarap içilmez. Adı evvelce geçen sancak beyi tarafından davet edilen fesat ehli "Köyümüzde serbesttir" diye vermemekte inat etmeyeler.
Şöyle ki; Bundan sonra belirtilen köy ahalisi İslam ehline şarap üretip ve alenen günah işleyip ve sancak beyi tarafından davet olunan fesat ehlini koruyan koruyucular "Serbesttir." diye vermeyenler, onun gibilerin isimleri ve resimleriyle yazıp bildiresiniz ki, haklarından geline.” diye ferman gönderdi.
Kaynak: 7 NUMARALI MÜHİMME DEFTERİ (1567–1569) Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Dîvân-ı Hümâyûn Sicilleri Dizisi: V Ankara 1998
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder