Türkiye Selçukluları devrinde Akşehir’de kurulan
Şeyh Muinu’d-din Zaviyesinden günümüze birkaç vakıf kaydından başka hiçbir şey
kalmamıştır. Anadolu topraklarında Müslümanlığın ve Türklüğün mührü olan bu
zaviyeleri bilmemiz gerektiğine inanıyoruz. Bu amaçla çalışmalarımıza yön
verdik.
Şeyh Muinu’d-din Zaviyesi, Akşehir’in Kileci Mahallesinde
kurulmuştu. Kurucusu Şeyh Muineddin’dir.
Şeyh, kendisine bağlı insanları tarikat kuralları içinde yetiştiren bir
eğitimcidir. Muineddin ise din yayılmasına ve öğretilmesine yardımcı olan
kişidir. Selçuklular devrinde Muinuddin
insanların ön ad yerine kullandığı bir lakaptı. Muinuddin ön adı aynı zamanda
zaviye kurucusunun İran’dan göçerek geldiğinin bir göstergesidir.
Şeyh Muinuddin yaptırdığı zaviyesinin ihtiyaçlarını
karşılamak üzere “Şeyh Muinu’d-din Zaviyesi Vakfı”nı kurmuştu. Bu vakfın
gelirlerinin üçte biri ile Şeyhlik makamının masrafları karşılanırken üçte
ikisi ile konukların yemek masrafları karşılanıyordu.
Akşehir Karamanoğulları
hâkimiyetinde iken kayıtlara göre Şeyh Muinu’d-din Zaviyesi gelirleri Kileci
Mescidi Mahallesi Kethüdası Hacı Ali’nin tasarrufunda idi. Kethüda Hacı Ali
imam ile birlikte mahallenin tüm işlerinden sorumluydu. Karamanoğlu Sultanı
İbrahim Bey, “Şeyh Muinu’d-din Zaviyesi Vakfı’nın mutasarrıfı
olduğuna dair Hacı Ali’nin oğlu Yusuf’a bir mektup vermişti. Akşehir, Osmanlı
hâkimiyetine girince bu mektup esas alınıp 1476 yılında düzenlenen vakıf
kaydına göre, vakfın gelirleri; Bu zaviyeye bitişik bahçe, Atsız köyünde yer, Akşehir
deresinde değirmen, şehir sınırında yer ve Mukbil mahallesinde ev kirası olmak
üzere zaviyenin geliri 348 akçe idi.
1483
yılı vakıf kaydında ise eski defterde Hacı Ali oğlu Yusuf’un tasarrufunda
olduğu yazılı iken kardeşi Piri tarafından tamir ettirilirken önemsiz işleri
geciktirdiği için üzerinden kayıt alındı. Eski Divane Seyyid’e verildi, fakat bina harap oldu. Çoğunluğun şahadetiyle
tekrar yukarıda adı geçen Piri’ye olamayacak nedenlerle yazıldı. Bu tarihte
vakfın gelirleri:
“Yukarıda
adı geçen zaviyenin bahçesine bitişik fakat ekime elverişli olan arazi senelik
40,
Maslahat
mahallesindeki bir evin arazisi,
Eve
alınıp ücret verilen sudan başka ev suyunun verildiği Akşehir Su’yu ile çalışan
değirmen sene 24
Şehir
sınırındaki arazi senelik 40,
Atsuz
Köyünün sınırındaki arazi senelik 20
Yekün:
120 akçe
geliri vardı.
1500
tarihinde zaviyenin mutasarrıfı Hacı Ali’nin oğlu Piri idi ve bu tarihteki geliri
127 akçe idi. Şeyh Muinuddin Zaviyesinin geliri 1524’te 124 akçe idi. 1535 yılı
kaydına göre ise:
“Şeyh Muineddin Zaviyesi Vakfı
Bademli denilen yerdeki bahçe arazisi, 1
parça senelik 20
Şehir sınırında olan Kozağaç
yakınlarındaki arazi senelik .140
Harap vaziyetteki değirmenin arazisi,
Şehir sınırındaki kiralık yer senelik:300
İshak ve Hacı Paşa evlerinin arazileri: 20
Sevindik’in evinin arazisi:6
Yekün: 460
Şeyhlik makamının masrafları üçte bir 140
Misafirlerin yemek ücretleri üçte iki 280”
Şeklinde kayıt vardır. Bu vakfın geliri 1584’te ise azalarak 164
akçe olarak kaydedilmiştir.
Dini
eğitimlerin yanı sıra gelen konuklarını üç gün ağırlayan ve bedava yemek veren
bu zaviye zamanla Akşehir’deki görevini tamamlayarak tarihteki yerini almıştır.
Çok güzel paylaşımlar. Ellerinize sağlık.
YanıtlaSilKasim Şen
Kasimsen @ hotmail . Com