Değerli alimlerden bir zat
olup Akşehir’in Ökes (Yaylabelen) köyünde doğmuştur. Hacı Ali Efendi, İmam
Birgivi soyundan ve Konya’nın Sille nahiyesinden olup babası imamlık için Ökes
köyüne gelen Ömer Osman’dır.
Ökesli Hoca, ilk eğitimini
babasından almıştır. Hafızlığını
babasının yanında tamamlamıştır. Daha iyi yetişmesi için babası tarafından
Şarki Karaağaçta müderris olan Hacı Süleyman efendiye teslim etmiştir. Hacı
Süleyman Efendi’nin vefatından sonra Şarki Karaağaç Müftüsü meşhur alim Rüşdî
Ahmed Efendi (Karaağacî)’ye talebe oldu ve ondan icazet (diploma) aldı.
Bazı kaynaklarda adı Hacı Ali Rıza Efendi
olarak geçen Ökesli Hoca, daha sonra Kayseri’ye giderek üç yıl süren
yükseköğretimini tamamlamış ve Akşehir Ökes köyüne dönerek medresesini
açmıştır. Medresede ilmi faaliyetler devam ederken ünü bölgeye yayılmış ve
camilerde verdiği vaazlar Akşehir halkının dikkatini çekmişti. Hacı Ali Efendi
zamanla halkın ilgi ve sevgisini kazanmış Akşehir Müftüsünün çok yaşlanması
üzerine müftünün de onayı alınarak Akşehir müftülüğüne getirilmiştir.
Akşehir’e
müftü olarak gelen Hacı Ali Efendi şimdi Kızılay Aşevi’inin olduğu yere
medresesini açmış ve eğitime devam etmiştir. Meşhur talebelerinden biri
Konya’dan Gevreklili Hacı Abdülkadir Efendi (1831-1904) idi. Yaptığı ilmi çalışmalar o devirde Konya
Valisi’nin dikkatini çekmiş ve Konya’ya çağrılarak onurlandırılmıştır.
Ökesli Hoca yazdığı eserleri alarak
İstanbul’a gider ve Şeyhülislam ile görüşür. Şeyhülislam, Padişah Abdülaziz ile
bir görüşme ayarlar. Padişah ile görüşen Ökesli Hoca Padişah’tan büyük bir
hüsnükabul görür. Eserlerini basmak
için Padişah bütün masraflarını karşılayacağını söyler, kitaplar basılır ve
develerle Akşehir’e gönderilir.
Hacı Ali Efendi, sofrasında misafir bulundurmayı severdi.
Bunun için her yemekte en az üç sofra hazırlanırdı. Yedirip içirmesi bol idi. O
nedenle Akşehir çevresinde “Ökes’te davetin mi var?” sözü o devirden beri
söylenegelmektedir.
Ökesli Hoca, 1869 yılında 83 yaşında iken Akşehir’de vefat
etti ve kabri Nasreddin Hoca mezarlığındadır.
Hacı Ali Efendi’nin eserlerinin çoğu basılmıştır ve
eserleri şunlardır:
1-Muhtasar Düsûkî: Tam adı “El Haşiye Ala
Muhtasar es-Saad-ı Muhtasar ed-Düşüki
ala Muttasar el-maani” dir. Bir cilt 24cm boyundadır. İstanbul Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi Kütüphanesinde bir adet vardır.
2-
Şerhu Kaside-i îsna Aşeriye: 1864
yılında basılan bu kitap on iki imama yazılan bir övgü şiirine konulan şerhtir.
İstanbul’da basılmıştır.
3- Telhisul Esasi — Bina
Şerhi: Hicri 1306 yılında İstanbul’da Matbaa-i Amire’de
basıldı. Arapça dil öğretimini kapsamaktadır. ilk baskısı 1856 yılında
yapılmıştır.
4- Şerhu Ebyati'l-Kâfiyeti
ve'l-Câmi: Her konuda hadislerin yer aldığı kafiyeli
beyitlere yazılan şerhtir.
5- Kıyasiyyetü'l-Fenari:
Osmanlı’nın ilk Şeyhülislamı olan Molla Fenari’ye yapılan bir kıyaslamadır.
6- Şerhu
Risaleti'l-Vaziyyeti'l-Adudiye: Felsefi konularda yazılan
bu risaleye bir şerh yazmıştır.
7- Şerhu Adabi'l-Birgivi: Birgivi’nin
münazara adabına dair küçük bir eserine yazılan şerhtir
8- Kaside-i Lâmiye Mine’l
Kelam: Lam harfi ile sona eren kelam üzerine olan övgü
şiirleridir.
9- Şerhu Risale-i Taşköprü
minel Âdap: Taşköprülüzade’nin Adap üzerine yazılmış risalesine ait
bir şerhtir.
Not: Şerh: bir kitaba açıklama, yorumlama
yapmaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder