9 Şubat 2014 Pazar

AKŞEHİR’DE TİMUR’UN MISIR ELÇİLERİNİ KABUL ETMESİ




Emir Timur (Timurlenk), 12 Mart 1403 tarihinde geldiği Akşehir’de Mısır Memluklu Sultanı Nasireddin Ferec’in elçilerini kabul etti.
Mısır da hükümet süren Kıpçak Türkleri hanedanı hükümet başından çekilerek onların terbiyelerinde yetişmiş azatlılarından olan ve Çerkez neslinden gelen Sultan Berkok 1398 yılında öldü ve 15 yaşında olan oğlu Ferec onun yerine geçti.
Öte yandan 1393 yılında Irak seferine çıkan Timur 1394 yılında Aladağ a gelmiş ve oradan da Mısır Hoca nın elinde bulunan Avnik Kalesini almaya karar verdi. Erzurum un güneydoğusunda bulunan bu kale sarp ve uçurumlarla çevrili bir dağın üzerinde yapılmıştı. Timur, Mısır Hoca ve adamlarından bu sarp kaleyi almak için kırk gün uğraşmak zorunda kaldı. Avnik Kalesini 31 Temmuz 1394 de ele geçiren Timur, kaleyi Emir Atalmış’a verdi. Timur un yakın adamlarından ve çok sevdiği bir emir olan Emir Atalmış aynı zamanda kız kardeşinin kocasıydı.  Daha sonra Çağataylar a dört yüz atlı ile yardıma gelmiş olan Avnik emiri Atlamış, kalesine dönerken Erciş ovasında bir gece Kara-Yusuf ile kardeşi Yar Ali nin baskınına uğrayarak esir düştü. Askerlerinin bir kısmı öldürülen, bir kısmı da esir alınan Emir Atlamış, Memlûk Sultanı Berkuk a gönderildi ve orada hapsedildi.
Emir Atalmış’ın esir alındığını öğrenen Timur, ordusuyla Suriye üzerine yürüyerek Şam’ı ve Halep’i işgal etti. Aldığı bütün esirlere karşılık Emir Atalmış’ı istedi. Mısır Memluk Sultanı Ferec bu öneriyi önce kabul etmediyse de memleketindeki karışıklıklar üzerine Emir Atalmış’ı Suriye’ye gönderdi. Bunun üzerine Timur ordusuyla Mart 1401’de Suriye’den ayrıldı.
Ankara Savaşı’nı kazanan Timur’dan çekinen Mısır Memluk Sultanı Ferec, Timur’a bağlılığını belirtmek üzere Akşehir’deyken Timur’a elçiler gönderdi. Nizamüddin Şami, Zafername adlı kitabında bu olayı şöyle anlatmaktadır:
“Emir Timur Akşehir’e teşrif ettiği vakit Mısır tarafından elçiler geldiler. Emir Atlamış’ı  ne zamandan beri istediği halde Mısırlılar mumaileyhi(yukarıda anılan şekilde)  göndermekte tekasül (üşengeçlik) gösteriyorlardı; Fakat Emir’in intikamının şiddetini gördüler ve inatları yüzünden Şam ve Haleb’i kaybettiklerini göz önüne getirdiler. Nihayet yaptıklarından peşiman olarak  Emir Atlamış’a tevessül (yaklaşma) ile Emir Timur namına sikke bastılar ve minberlerde adına hutbeler okuttular. Ahmet ve Akte adında iki elçiyi beraberlerinde  bir çok mal, sayısız hazineler, altın eğerli Arap atları, türlü türlü inciler, cevherler, misk, amber, Mısır kılıçları ve İskenderiye kumaşları olduğu halde gönderdiler, elçiler bu hediyeleri Akşehir’de Emir’e takdim ettikten sonra Berkok’un oğlu Ferec’in arzı ubudiyetle ( kulluğunun arz edilmesiyle):
“Ben Emir’in bir bendesiyim(kuluyum); benim sığınacak bir yerim varsa o da Emir’in bergahının (otağının) eşiğidir, eğer Emir merhamet edip de bendeliğe kabul ederse bundan sonra mazinin hilafına (geçmişin tersine) olarak bendelikten ayrılmam, bu memleketin hutbesini Emir’in adına okutur ve sikkesini onun adına basarım ve her sene haracı, hazinei amireye gönderirim.” dediğini söylediler.
Emir Timur lütf ve merhamet gösterdi ve: “O küçük yaşta babadan mahrum kalmıştır; ben onu Allah rızası için evlatlığa kabul ettim. Eğer iyi hizmet eder ve ahdinde sebat gösterirse kendisinden merhametimizi esirgemeyiz, her ne arzu ederse yerine getiririz. Kendisine yardım ve memleket idaresinde kendisini takviye ederiz; o da memleketinde refahı hal ile yaşar, Haremeyn-i şerifeyn (Mekke ve Medine) hizmetini layıkıyla yapar, bu hayırlı hizmetten ve Müslümanların emn-ü amana (rahatlığından) nailiyetinden hasıl olan ecrü sevabat bizim saltanat devrimize ait olur” buyurdular.
Bundan sonra elçilere hil’at, altın, külah, kemer verdi ve Ferec için taç, esvap, murassa kemer, külah gönderdi ve kendine fevkalade iltifat göstererek memleketlerine gönderdi.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder