İnsanlar,
inandıkları ve beğendikleri davranışları her zaman yapmak isterler. Bunun
sonucunda alışkanlıklar oluşur. Diğer insanlarda bu alışkanlığı görüp
beğenmişse onlar da yapmaya başlarlar. Böylece bir gelenek meydana gelir. Bayramlar, insanlar tarafından kutlanan dini günler olmasının yanı sıra her
yöreye özgü güzel geleneklerinde var olduğu günlerdir.
Pek çok yerde olduğu
gibi Akşehir’de de bayram arifelerinde mezarlıklar temizlenir, sulanır ve
çiçekleri tazelenir. Özellikle İmaret Camisi’nde bayram namazlarını kılan
insanlar, hiç bir yere uğramadan hemen yandaki Nasreddin Hoca Mezarlığı’nı
ziyaret edip burada yatanların ruhları için bir Fatiha okurlar. Hatta bu olay sadece
bayramlarda değil, Akşehir’e özgü bir gelenek olarak Cuma günleri, Cuma
namazından sonrada Naseddin Hoca Mezarlığına gidilerek ölülerin ruhları için
dua edilmektedir.
Kıbrıs'ta geçirdiğim bu Kurban Bayramı’nda sabahleyin erkenden uyandım. Kurban Bayramı namazını kiliseden bozma bir camide kıldıktan sonra içimde bir boşluk oluştu. Sanki yapmam gereken bir şeyi eksik bıraktım hissi vardı bende... Düşündüm ve kararımı verdim. Lefkoşa Şehitliği’ni ziyaret edecektim.
Lefkoşa Şehitliği, Lefkoşa’nın Ortaköy bölgesinde bulunan geniş bir mezarlık içerisinde yer alıyordu. Büyük bir şehitler abidesinin gölgesinde düzgün bir sıra halinde şehit mezarları sıralanıyordu. Abidenin yanında Kıbrıs’ta çeşitli tarihlerde şehit olan vatan evlatlarının isimleri yazılmış bir kaide vardı.
Kıbrıs'ta geçirdiğim bu Kurban Bayramı’nda sabahleyin erkenden uyandım. Kurban Bayramı namazını kiliseden bozma bir camide kıldıktan sonra içimde bir boşluk oluştu. Sanki yapmam gereken bir şeyi eksik bıraktım hissi vardı bende... Düşündüm ve kararımı verdim. Lefkoşa Şehitliği’ni ziyaret edecektim.
Lefkoşa Şehitliği, Lefkoşa’nın Ortaköy bölgesinde bulunan geniş bir mezarlık içerisinde yer alıyordu. Büyük bir şehitler abidesinin gölgesinde düzgün bir sıra halinde şehit mezarları sıralanıyordu. Abidenin yanında Kıbrıs’ta çeşitli tarihlerde şehit olan vatan evlatlarının isimleri yazılmış bir kaide vardı.
Yavaş yavaş şehit
mezarlarını dolaşmaya başladım. Hepsi aynı tipte bir bahçenin gülleri
gibiydiler. Fazla yüksek olmayan duvarlarla dört tarafı sarılmış ve üzerlerinde
küçük beyaz taşlar bulunan mezarlardı bunlar. Her sıraya alfabenin A harfinden
başlayarak bir harf verilmişti.
Şehitliği dolaşırken H
harfinin sırasına geldiğimde gözlerime inanamadım. H8 mezar taşında aynen:
Halil GÖK
15. 01.1975
AKŞEHİR yazıyordu.
Ülkemizin her
yöresinden şehitlerin bulunduğu bu alanda bir Akşehirli şehidin mezarı
başındaydım artık. Bir tanıdığı görmüş gibi uzun zaman ayrılamadım mezarının
başucundan ve sonra içimde kopan gür haykırışı dudaklarım yavaşça söyledi:
Canını vererek, kanını dökerek bu toprakları kutsal vatan yapan şehitlerimiz, yattığınız bu toprakları, Rumlara vermemek için o kanlarınıza alın terimizi karıştırarak mücadeleye devam ediyoruz. Siz rahat uyuyun aziz şehitler..
Canını vererek, kanını dökerek bu toprakları kutsal vatan yapan şehitlerimiz, yattığınız bu toprakları, Rumlara vermemek için o kanlarınıza alın terimizi karıştırarak mücadeleye devam ediyoruz. Siz rahat uyuyun aziz şehitler..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder