4 Kasım 2014 Salı

1946’DA AKŞEHİR PAZARI


Sultan dağları ile Akşehir gölü arasından başlayarak ovanın batı kenarından güneye doğru kalan köylerden birçok kimseler Akşehir Pazarı’na gelirler ve şehrin günlük ihtiyaçlarının mühim bir bölümünü karşılarlar. Sultan dağlarının batı eteklerindeki köylerden de süt, yoğurt ve yumurta ile birlikte Sultan dağlarından kestikleri odunları pazara getirirler. Yakın çevre ahalisi ise meyve ve sebze ziraatı yaptıkları için bunları pazara getirip satarlardı.
            Yakın çevrenin dışında kalan uzak köyler genellikle meyvelerini kurutarak pazarda satmayı yeğlerdi. Bazı pazarlar Akşehir Pazarı’na rakip bazıları ise yardımcı pazarlardı. Yardımcı pazarlar olarak Ilgın, Çifteler ve Doğanhisar mühimdi. Konya, Kadınhanı ve Bolvadin pazarı ise rakip pazarlardı. Yardımcı pazarlar sattıkları malları Akşehir’den almakta ve satın aldıklarını ise Akşehir’e devretmekteydi.
            İstasyon caddesi üzerinde bulunan 7 otelde yatak sayısı 200’e yakındır. Çarşamba akşamları otellerde yer bulmak mümkün olmaz. Ayrıca hanlar, pazarlara gelenlerin kalmalarına kamyon ve otobüslerin barınmalarına elverişlidir.
            Çarşamba ve Perşembe pazarda alışverişin en canlı olduğu günlerdir. Halk bu günlere Dernek ve Pazar der. (Pazar=Gireği, Pazartesi=Ilgın Pazarı, Salı=Aralık). Diğer günlerde şehir uyuklar. Hasat mevsiminde daha Salı akşamından başlayarak Perşembe sabahına kadar uzak bozkırdan(Turgut ovası) gıcırdaklı kağnılar, ağır yükü çeken manda ve öküzlerin adına inleyerek, yük arabaları parke yollar üzerinde büyük gürültüler çıkararak Akşehir’e akın ederler. Bunların çoğu en az iki günden beri bozkır yollarındadır. Çarşamba günleri, Buğday Pazarı’nın en çok çalıştığı günlerdi ve büyük pazar yeri tahıl yığınları ve çuvallar ile dolar taşardı. Tahılını ve başkaca ürünlerini satan köylü Perşembe pazarından gerekli eşya ve malzemesini satın alır, alet ve vasıtalarını tamir ettirirdi.
            Dağ eteğindeki sebzeci ve meyveci köylülerin ahalisi, gece yarılarından yola çıkarak Perşembe sabahının ilk saatlerinde pazardaki yerlerini alırlar. Sultan dağlarındaki Yörüklerde hayvan ürünlerini (yoğurt, tereyağı, taze beyaz peynir) getirirler. Yalvaç’ın yoğurdu ile tanınmış köylüleri (Sücüllü) ve üzümcüleri (Kuyucak) çok kere Çarşamba günü gelirler. Akşehir’in yakınındaki pazarları dolaşan satıcılar Çarşambadan hazırlanırlar; bunların çoğu Yalvaçlıdır ve manifatura ile kundura üzerine iş yaparlar.
            Pazara muhtelif doğrultularda gelen köy eşyasının bir bölümü yine köylere gider; mesela Yörükler tahıl, sebze ve meyve, doğu ve kuzeydoğu köylüleri sebze ve meyve ve hepsi Tuz gölünden gelen tuzu alırlar. Pazara gelen eşya ve ürünlerin bir bölümü de şehirde kalır ve orada tüketilir veya ihraca aracılık eden tüccarın depolarında toplanır.
            Çarşının belirli sokak ve meydanlarında kurulan pazarın ayrı bölümleri vardı; mesela Buğday Pazarı dört köşe bir meydan olup çevresinde tahıl ticareti yapanların ve manifaturacılarla hazır elbisecilerin dükkânları bulunurdu. Bunun gibi hayvan, sebze ve meyve, odun, yağ ve yoğurt pazarları ayrıdır.
Kaynaklar: 1) Akşehir Dergisi 1956

1)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder