Çarşamba ve
Perşembe günleri şehirde kurulan Buğday, Yoğurt, Sebze, Hayvan Pazarları
bölgenin pek hararetli birer borsa durumundadır(Akşehir, 1956:26).
1946’DA AKŞEHİR PAZARI
Sultan dağları ile Akşehir gölü
arasından başlayarak ovanın batı kenarından
güneye doğru kalan köylerden bir çok kimseler Akşehir Pazarı’na gelirler
ve şehrin günlük ihtiyaçlarının mühüm bir bölümünü karşılarlar. Sultan
dağlarının batı eteklerindeki köylerden de süt, yoğurt ve yumurta ile birlikte
Sultan dağlarından kestikleri odunları pazara getirirler. Yakın çevre ahalisi
ise meyve ve sebze ziraati yaptıkları için bunları pazara getirip satarlardı.
Yakın
çevrenin dışında kalan uzak köyler genellikle meyvelerini kurutarak pazarda
satmayi yeğlerdi. Bazı pazarlar Akşehir Pazarı’na rakip bazıları ise yardımcı
pazarlardı. Yardımcı pazarlar olarak Ilgın, Çifteler ve Doğanhisar mühimdi.
Konya, Kadınhanı ve Bolvadin pazarı ise rakip pazarlardı. Yardımcı pazarlar
satıkları malları Akşehir’den almakta ve satın aldıklarını ise Akşehir’e
devretmekteydi.
İstasyon
caddesi üzerinde bulunan 7 otelde yatak sayısı 200’e yakındır. Çarşamba
akşamları otellerde yer bulmak mümkün olmaz. Ayrıca hanlar, pazarlara
gelenlerin kalmalarına kamyon ve otobüslerin barınmalarına elverişlidir.
Çarşamba ve
Perşembe pazarda alışverişin en canlı olduğu günlerdir. Halk bu günlere Dernek
ve Pazar der. (Pazar=Gireği, Pazartesi=Ilgın Pazarı, Salı=Aralık). Diğer
günlerde şehir uyuklar. Hasat mevsiminde daha Salı akşamından başlayarak
Perşembe sabahına kadar uzak bozkırdan(Turgut ovası) gıcırdaklı kağnılar, ağır
yükü çeken manda ve öküzlerin adına inleyerek, yük arabaları parke yollar
üzerinde büyük gürültüler çıkararak Akşehir’e akın ederler. Bunların çoğu en az
iki günden beri bozkır yollarındadır. Çarşamba günleri, Buğday Pazarı’nın en
çok çalıştığı günlerdi ve büyük pazar yeri tahıl yığınları ve çuvallar ile
dolar taşardı. Tahılını ve başkaca ürünlerini satan köylü Perşembe pazarından
gerekli eşya ve malzemesini satın alır, alet ve vasıtalarını tamir ettirirdi.
Dağ
eteğindeki sebzeci ve meyveci köylülerin ahalisi, gece yarılarından yola
çıkarak Perşembe sabahının ilk saatlerinde pazardaki yerlerini alırlar. Sultan
dağlarındaki yörüklerde hayvan ürünlerini (yoğurt, tereyağ, taze beyaz peynir)
getirirler. Yalvaç’ın yoğurdu ile tanınmış köylüleri (Sücüllü) ve üzümcüleri
(Kuyucak) çok kere Çarşamba günü gelirler. Akşehir’in yakınındaki pazarları
dolaşan satıcılar Çarşambadan hazırlanırlar; bunların çoğu Yalvaçlıdır ve
manifatura ile kundura üzerine iş yaparlar.
Pazara
muhtelif doğrultularda gelen köy eşyasının bir bölümü yine köylere gider;
mesela Yörükler tahıl, sebze ve meyve, doğu ve kuzeydoğu köylüleri sebze ve
meyva ve hepsi Tuz gölünden gelen tuzu alırlar. Pazara gelen eşya ve ürünlerin
bir bölümü de şehirde kalır ve orada tüketilir veya ihraca aracılık eden
tüccarın depolarında toplanır.
Çarşının
belirli sokak ve meydanlarında kurulan pazarın ayrı bölümleri vardı; mesela
Buğday Pazarı dört köşe bir meydan olup çevresinde tahıl ticareti yapanların ve
manifaturacılarla hazır elbisecilerin dükkânları bulunurdu. Bunun gibi hayvan,
sebze ve meyve, odun, yağ ve yoğurt pazarları ayrıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder