3 Kasım 2014 Pazartesi

AKŞEHİR’DE BİR SADRAZAM: CAĞALOĞLU SİNAN PAŞA


İstanbul’un bir semtine de adını veren Osmanlı İmparatorluğu meşhur vezirlerinden Cağalazade (Cağaloğlu) Sinan Paşa sadrazamlıktan alındıktan sonra yaklaşık üç yıl Akşehir’de yaşamıştır.

Cağaloğlu, İstanbul Fatih ilçesi sınırlar içinde bulunan tarihi semttir. Cağaloğlu, Evliya Çelebi'nin belirttiğine göre, Osmanlı Dönemi'nde Ekâbir Sarayları'nın bulunduğu bir semtti.16. yüzyılın son çeyreğinde sadrazamlık yapan Çiğalazade Sinan Paşa'nın sarayının ve yaptırdığı hamamın bu bölgede bulunması semtin "Çiğalaoğlu" adını almasına sebep olmuştur. Çiğalaoğlu adı daha sonra halkın ağzında "Cağaloğlu"na dönmüştür.
Osmanlı sadrâzamlarından Cağalazade (Cağaloğlu) Sinan Paşa, Merinalı kaptanlardan meşhur Viskond Cağala’nın oğludur. Rivayete göre anası da kendi gibi vakt-i zamanında İtalyanlara esir düşen bir Müslüman’mış. On iki yaşındayken babası Kaptan Cağala ile Merina’dan İspanya’ya giderken, Türk leventleri tarafından yakalanarak (1561), Sultan Süleyman’a (Kânûnî) takdim edildi. Babası geri dönerken o bu toplumu bırakıp gitmek istememiş  ve Yûsuf Sinan adı verilerek saraya alındı ve Türk-İslâm terbiyesiyle yetiştirildi. Sinan Paşa, Temmuz 1591’de Uluç Hasan Paşanın vefâtı üzerine Kaptan-ı deryâ oldu. 1595’e kadar bu hizmette kaldıktan sonra kubbe vezirliğine getirildi.
            Sinan Paşa, Sultan Üçüncü Mehmed Hanın Eğri Seferine, üçüncü vezir olarak katıldı. 27 Ekim 1596’da yapılan Haçova Meydan Muhârebesinde ordunun sağ kol kumandanı olup yaptığı taarruzlarla yarım saatte düşmanın yirmi bin kişilik kuvvetini imhâ etti. Böylece kaybedilmiş gibi görünen muhârebenin kazanılmasında büyük rol oynadı. Bu başarısından dolayı Hoca Sâdeddîn Efendiyle Kapıağası Gazanfer Ağanın tavsiyeleriyle İbrâhim Paşanın yerine vezir-i âzam oldu. Savaştan sonra, askeri yoklatarak muhârebe meydanından kaçmış olan timar ve zeamet sâhipleriyle kapıkulu ocaklarından otuz bin kişinin dirliklerini kesmesi ve Kırım’da Gâzi Giray’ı azletmesi huzursuzluklara yol açtı. Eski sadrazam Damat İbrahim Paşa'yı tutan  Valide Safiye Sultan 'ın etkisiyle gözden düştü. Ordu, İstanbul'a dönerken Harmalı mevkiinde pâdişâh, validesi Safiye Sultan'dan aldığı mektup üzerine Damat İbrahim Paşa’yı ikinci defa vezir-i âzamlığa getirilmiştir. Böylece Cağalazade (Cağaloğlu) Sinan Paşa sadârete gelişinden kırk gün sonra azledilmiş oldu.

İbrahim Paşa ilk iş olarak selefi Çağalazade'yi Gelibolu yoluyla Akşehir'e sürgün ettirdi.
Azledilmesinden sonra bir müddet Akşehir’de oturan Sinan Paşa; 1598’de Şam Beylerbeyliğine, 1599’da ikinci defâ Kaptan-ı deryâlığa tâyin edildi. 1604 İran Serdarlığı muvaffakiyetsizlikle neticelendi. Bu sebeple kaptan paşalıktan azledilerek yerine Derviş Paşa getirildi. 1606’da, Diyarbakır’da kederinden vefât etti.

Cağalazâde Sinan Paşa, son İran Seferindeki mağlûbiyeti hâriç kendisine verilen işlerde hep muvaffak oldu. Toplam on sene süren kaptan paşalığında tecrübeli denizcilerle görüşerek iş görmüş ve muvaffak olmuştur. Gayretli ve cesur bir devlet adamıydı. İstanbul’da iki ve Beşiktaş’ta bir mescitle bir medrese ve mektebi vardı. İstanbul’daki Cağaloğlu semtinin adı bu zâttan gelmektedir.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder