İstanbul’un bir semtine de adını
veren Osmanlı İmparatorluğu meşhur vezirlerinden Cağalazade (Cağaloğlu) Sinan
Paşa sadrazamlıktan alındıktan sonra yaklaşık üç yıl Akşehir’de yaşamıştır.
Cağaloğlu, İstanbul Fatih ilçesi sınırlar
içinde bulunan tarihi semttir. Cağaloğlu, Evliya
Çelebi'nin belirttiğine göre, Osmanlı Dönemi'nde Ekâbir Sarayları'nın
bulunduğu bir semtti.16. yüzyılın son çeyreğinde sadrazamlık yapan Çiğalazade Sinan Paşa'nın sarayının ve
yaptırdığı hamamın bu bölgede bulunması semtin "Çiğalaoğlu" adını
almasına sebep olmuştur. Çiğalaoğlu adı daha sonra halkın ağzında
"Cağaloğlu"na dönmüştür.
Osmanlı sadrâzamlarından Cağalazade (Cağaloğlu) Sinan Paşa, Merinalı
kaptanlardan meşhur Viskond Cağala’nın oğludur. Rivayete göre
anası da kendi gibi vakt-i zamanında İtalyanlara esir düşen bir Müslüman’mış. On
iki yaşındayken babası Kaptan Cağala ile Merina’dan İspanya’ya giderken, Türk
leventleri tarafından yakalanarak (1561), Sultan Süleyman’a (Kânûnî) takdim
edildi. Babası geri dönerken o bu toplumu bırakıp gitmek
istememiş ve Yûsuf Sinan adı
verilerek saraya alındı ve Türk-İslâm terbiyesiyle yetiştirildi. Sinan Paşa,
Temmuz 1591’de Uluç Hasan Paşanın vefâtı üzerine Kaptan-ı deryâ oldu. 1595’e
kadar bu hizmette kaldıktan sonra kubbe vezirliğine getirildi.
Sinan
Paşa, Sultan Üçüncü Mehmed Hanın Eğri Seferine, üçüncü vezir olarak katıldı. 27
Ekim 1596’da yapılan Haçova Meydan Muhârebesinde ordunun sağ kol kumandanı olup
yaptığı taarruzlarla yarım saatte düşmanın yirmi bin kişilik kuvvetini imhâ
etti. Böylece kaybedilmiş gibi görünen muhârebenin kazanılmasında büyük rol
oynadı. Bu başarısından dolayı Hoca Sâdeddîn Efendiyle Kapıağası Gazanfer
Ağanın tavsiyeleriyle İbrâhim Paşanın yerine vezir-i âzam oldu. Savaştan sonra,
askeri yoklatarak muhârebe meydanından kaçmış olan timar ve zeamet sâhipleriyle
kapıkulu ocaklarından otuz bin kişinin dirliklerini kesmesi ve Kırım’da Gâzi
Giray’ı azletmesi huzursuzluklara yol açtı. Eski sadrazam Damat İbrahim Paşa'yı
tutan Valide Safiye Sultan 'ın etkisiyle gözden düştü. Ordu, İstanbul'a dönerken Harmalı mevkiinde
pâdişâh, validesi Safiye Sultan'dan aldığı mektup üzerine Damat İbrahim Paşa’yı
ikinci defa vezir-i âzamlığa getirilmiştir. Böylece Cağalazade (Cağaloğlu) Sinan Paşa sadârete gelişinden kırk gün
sonra azledilmiş oldu.
İbrahim Paşa ilk iş olarak selefi
Çağalazade'yi Gelibolu yoluyla Akşehir'e sürgün ettirdi.
Azledilmesinden
sonra bir müddet Akşehir’de oturan Sinan Paşa; 1598’de Şam Beylerbeyliğine,
1599’da ikinci defâ Kaptan-ı deryâlığa tâyin edildi. 1604 İran Serdarlığı
muvaffakiyetsizlikle neticelendi. Bu sebeple kaptan paşalıktan azledilerek
yerine Derviş Paşa getirildi. 1606’da, Diyarbakır’da kederinden vefât etti.
Cağalazâde Sinan
Paşa, son İran Seferindeki mağlûbiyeti hâriç kendisine verilen işlerde hep
muvaffak oldu. Toplam on sene süren kaptan paşalığında tecrübeli denizcilerle
görüşerek iş görmüş ve muvaffak olmuştur. Gayretli ve cesur bir devlet
adamıydı. İstanbul’da iki ve Beşiktaş’ta bir mescitle bir medrese ve mektebi
vardı. İstanbul’daki Cağaloğlu semtinin adı bu zâttan gelmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder