28 Mart 2014 Cuma

1946’DA ARGEOLOG DR. W. RUBEN’İN YAHSİYAN GEZİSİ


            (1946 yılında Cihanbeyli ile Akşehir arasında Prof. Dr. W. Ruben, Docent Dr. Abidin İtil ve Ferruh Sanır on günlük bir gezi yaparlar. Bu gezide gerek klasik çağa ait, gerekse Bisans devri ile ilgili bir çok kalıntılar bulunarak Ankara’da incelettirmişlerdir. Prof. Dr. W. Ruben, yazmış olduğu kitabında Turgut hakkında şu bilgiler yer almıştır.)

Akşehir’e bağlı Yahsiyan köyü zaman içerisinde Gölçayır adını almıştır.
Ahi'ler köylere kadar yayılmışlardı; fakat maalesef biz bunların buralarda nasıl tesir icra edebilmiş oldukları hakkında kesin bir şey bilmiyoruz. Akşehir ilçesinin Yahsiyan köyünde bugün bile, bir cami içerisinde halk tarafından ziyaret edilen Ahi Yakup mezarı vardır; Ahi Yakup adı, mezarın hemen yanında bir yerde camiin duvarına yazılmış bir vaziyettedir.
……………………………
Romalılara ait mezar taşlarına rastladığımız 15 yerin adları şunlardır: Inevi (Cihanbeyli), İnsuyu, Çeşmeli Zebir, Taahhütlü, Yığar, Karabıyık, Engili, Bisse, Akayit, Maarif, Yahsiyan, Kozağaç, Gürnes, Apsarı ve Akşehir. Bunlardan ancak pek azında (Inevi) figürlerden müteşekkil süs kısmı muhafaza edilmiştir. Bir kısmı çok ihtimam gösterilerek yapılmıştır.
Bunlardan maada, Yahsiyan köy camiinin minaresinde inşaat malzemesi olarak kullanılmış bir heykel başı vardır ki, bunun ancak saç kısmını görmek mümkün oluyor; bir insan kafasına ait bir parça olabildiği gibi bir hayvan başı olması da muhtemeldir.
………………………………..
 Bisse, Eğrigöz, Maarif, Kozağaç, Sorgun, Yahsiyan, Nadir, Kara Hüyük, Apsarı, Kürt Köyü ve Melles'te de sayısız bir çok yapı taşları saydık.
……………………………………………..

Yahsiyan'da gördüğümüz ve Kadir Kılıç Ağaya ait olan iki katlı eski ev de her halde 100 seneden az evvel yapılmış değildi. Evin üst katındaki küçük ve karanlık odaların duvarlarında oyma işlemeli tahta raflar ve bir de odada, çok eski biçimde ve yine oyma tahtalarla süslü bir ocak bulunmaktaydı. Bugün ev artık içinde oturulamayacak kadar haraptır ve ancak erzak v. s. koymak için kullanılıyor. Ayni derecede eski olan Kırşehir'deki evlerle bunlar arasında pek o kadar büyük bir fark görülmemektedir ve bunlar bugünkü diğer köylü evlerinden çok daha zengin ve bir o kadar da iyidirler. Ve böyle bir evin bugüne kadar ayakta durabilmiş olmasının sebebi de her halde onun hatırı sayılır bir kimseye ait olması ve bir az da, alelade evlere nispetle daha fazla ihtimamla yapılmış bulunmasıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder