Cumhuriyetin ilanını meclis muhabiri olarak izlemiş olan yazar Enver Behnan ŞAHPOLYO o günleri şöyle
anlatmaktadır:
Cumhuriyetin kurulduğu günlerde
bütün gazeteciler ve halk merakta idi. Bir yenilik var… Fakat bu nedir ? Bir türlü
belli olmuyordu. Ben o zamanlar Öğüt Gazetesinde çalışıyordum. Meclisin bütün
toplantılarına devam ediyordum.
Atatürk Çankaya'da kendisine
konuk olan arkadaşlarına Cumhuriyet'i ilan etmenin zamanı geldiğini,
bildiriyor. Bunun için anayasada değişiklik yapmak gerektiğini açıklıyordu. 28
Ekim 1923 günü konukları gittikten sonra İsmet İnönü ile birlikte anayasada ne
gibi değişiklikler yapılacağını görüştüler.
1923 yılının Ekim ayının yirmi
dokuzuncu Pazartesi sabahı idi. Güneşli bir hava. Samanpazarı ve Karaoğlan'dan
insanlar sel gibi meclise doğru akıyordu. Kalpaklı, başlıklı, fesli erkekler ve
bunların arasında kadınlar, meclisin karşısındaki Millet Bahçesi'ne meydana
toplanmışlardı.
Halk Millet Meclisinin kararını
merakla bekliyordu. Birçokları tanımadıkları milletvekillerine yaklaşıyor,
haber soruyordu. Güneş battı. Karanlık bastı. Buna rağmen halk dağılmıyordu.
Hepimiz sabırsızlıkla bir haber bekliyorduk. Meclisin dar kapısından bir
milletvekili çıktı. Orada bulunan gazeteciler, hepimiz milletvekilinin etrafını
çevirdik. Milletvekili :
-
Şu dakika içerde pek mutlu ve tarihsel kararlar veriliyor, dedi. Dışarıya sızan
haber bu kadardı.
Akşam saat on sekiz kırk beş'ti
Millet Meclisi oturumu açıldı. Donuk bir ışık. Sağda dinleyicilere ayrılmış bir
yer, solda gazeteciler balkonu, ortada okul sıralarında oturmuş
milletvekilleri, Atatürk yok. Bütün milletvekilleri sıkışık bir durumda
oturuyorlardı. Bu sessizlik içinde İsmet İnönü : Anayasanın birinci maddesinin
"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Türkiye Devletinin hükümet şekli
cumhuriyettir" biçiminde değiştirilmesi için görüşme açılsın dedi.
Değiştirilmesi istenen başka maddeler de vardı. Değişiklik isteği üzerine
birçok milletvekili söz aldı. Heyecanlı konuşmalar yapıldı. Bu sırada milli
şair Mehmet Emin Yurdakul söz alarak orada bulunanları "Yaşasın
Cumhuriyet" diye bağırmaya davet etti. Bütün milletvekilleri tek bir vücut
gibi harekete geçti, ayağa kalktılar. Gün görmüş gaziler, generaller, kalemleriyle,
kılıçlarıyla bu memlekete hizmet etmiş kahramanlar dimdik durdular. Sonra hep
bir ağızdan "Yaşasın Cumhuriyet" diye bağırdılar. Anayasa değişikliği
görüşmeleri tamamlandıktan sonra değişiklik isteği oya sunuldu. Bütün eller
"kabul" diye kalktı. Türkiye devletinin cumhuriyet olduğunu
belirleyen değişiklik oy birliği ile kabul edildi. Saat sekiz buçuktu. Bu
dakikadan itibaren Türkiye Devleti'nin adı Cumhuriyet olmuştu.
Bu cumhuriyete bir başkan seçmek
gerekiyordu. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanlığı seçimine 158
milletvekili katıldı. Ankara milletvekili Gazi Mustafa Kemal Cumhurbaşkanlığına
seçildi.
Bu anda Kemal Atatürk meclis
salonunda göründü. Alkışlar arasında kürsüye çıktı. Herkes Atatürk'ü
dinliyordu. Konuşmasını bitirdiği zaman uzun uzun alkışlandı. Gök gürültüsünü
andıran alkışlar arasında Atatürk yerine oturdu.
Halk meclisin önünde bekliyordu.
Cumhuriyetin ilanını ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanı seçildiğini duyunca coştu. Bu
arada 101 pare top atıldı. Top sesleri Türk ulusuna cumhuriyeti ilan ediyordu.
Türk ulusu, yıllardan beri hasretini çektiği egemenliğe ve cumhuriyete
kavuşmuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder