1959
yılından günümüze kadar bir iki yıl hariç kesintisiz olarak süren Akşehir
Nasreddin Hoca Şenlikleri kapsamında kültürel, folklorik, turizm ve tanıtım
gibi pek çok alanda faaliyetler gösterilmiş ve ürünler ortaya konulmuştur.
Akşehir
Nasreddin Hoca Şenlikleri, 1966 öncesi çalışmalarında ulusal sınırlar içinde
yerel bir tanıtım işlevi görmüştür. 1966 sonrası faaliyetlerde ise daha çok
görsellik ön plandadır. Bunlar; konserler, halk oyunu ekipleri, tiyatro
gösterileri ve bunun dışında yerel sergiler, konferanslar, seminerler
şeklindedir.
Şenlikler
1966 yılı öncesinde 21 Hazirandan başlanarak üç gün sürüyorken, 09 Haziran1966
tarihinde anma günleri şenliklere çevrilmişti. Bu arada 21 Haziran tarihi de 5-10
Temmuz günlerine alınmıştı.
1966’dan önce Şenlikler, Nasreddin Hoca’yı ve
onun kişiliğinde Akşehir’i ve Türkiye’yi, yurda ve dünyada tanıtmak” amacıyla
yapılıyordu. Bu kapsamda Akşehir’de folklor ön plana çıkmıştı. Folklor deyince Adetlerimiz,
giyimlerimiz, halk danslarımız ön planı işgal etmekteydi. Şenlikler boyunca
Nasreddin Hoca’nın yaşadığı dönem giysileri giyilmekte ve bunların özellikleri
vurgulanmaktaydı. Bu yıllarda halk danslarının öne çıktığını görmekteyiz. Öyle
ki 1965 yılında Akşehir’de Halk dansları ekipleri 43 muhtelif kent dansını
seyircilere ve Akşehirlilere tanıtmıştır. Şenliklerin olmazsa olmazlarından
biri de Mehter takımıdır.
Akşehir
tanıtımı ön planda tutulduğu için 1960 yıllarda gazetelerde köşe yazarları olan
kişiler Akşehir’e davet edilmiş, ağırlanmıştır. Onlarda dönüşlerinde Nasreddin
Hoca ve Akşehir’i ele alan yazıları gazetelerinde yayınlamıştır. Yine bu
yıllarda Nasreddin Hoca Derneği’nin Nasreddin Hoca’yı anlatan kitapları
yayınladığını görüyoruz.
1960 ‘lı
yıllarda köylerden şehirlere göçlerin artması nedeniyle köy kökenli ürünlere
yer verilmeye başlanmıştır. Dolayısıyla halk el sanatları ile elişlerinin geniş
bir şekilde ilgi çektiği ve şenliklerde bu mahsuller, köylerden, şehirlerden,
çeyiz sandıklarından, köy odalarından getirilerek göz önüne serilmekteydi. Bu
dönem, “Halka Doğru” ilkesinde görülen halkın ürettiği folkloru başkalarının
derlemesi yerine halkın bu ürünleri kendisinin üretip kendisinin sunduğu,
pazarladığı bir dönemdir.
Nasreddin
Hoca Şenliklerinde 1960’lı yıllarda büyük konferanslar düzenleniyordu. Örneğin;
5-10 Temmuz 1963 yılında yapılan Nasreddin Hoca Şenliklerinde Ankara Radyosundan Rıdvan Conkur
başkanlığında, beş günlük uluslararası bir konferans yapılır. Dönemin Başbakanı
İsmet İnönü’nün Nasreddin Hoca konulu bir bildiri sunduğu bu konferansta Ord.
Prof. Dr. Sadi Irmak, Behçet Kemal Çağlar, Prof. Dr. Şinasi Altundağ, Şükrü
Kurgan, Abdulbaki Gölpınarlı, Prof. Dr. Nurettin Sevin, Aziz Nesin, Hikmet
Dizdaroğlu, Cahit Öztelli, Mehmet Önder, Halit Kıvanç, Prof. Dr. Mariya
Cukanoviç, Doç. Dr.Lyubinka Raykoviç ve Prag Şarl Üniversitesi Türkoloji Müdürü
Prof. Dr. Yusuf Blaşkoviç bildiri sunarlar.
1973 yılı
şenliklerinde genç karikatürcüler arasında “Karikatür Yarışmaları” düzenlenmeye
başlanmıştır. Bu yarışma 1974 yılında Karikatürcüler derneğinin katılımı ile
“Nasreddin Hoca Uluslararası Karikatür Yarışması” şekline dönüştürülmüştür. O
seneki yarışma ilk kez bu şekilde uluslararası nitelikte düzenlenmiş olmasına
karşın, 18 ülkeden 250 yarışmacı katılmıştır.
Şenliklerde 1975 yılında “Ulusal Mizah Hikâyesi Yarışması” olarak başlatılmıştır. 1976 yılında uluslararası bir platformda düzenlenen bu yarışma aynı yıl “Uluslararası Öykü Yarışması” adını almıştır. 1976 yılından itibaren diğer uluslararası yarışmalarda olduğu gibi bu yarışmaya da yerli-yabancı pek çok kişi katılmıştır. Yarışmada birinciye altın Nasreddin Hoca plaketi, ikinciye gümüş Nasreddin Hoca plaketi, üçüncüye bronz Nasreddin Hoca plaketi, mansiyona da iki bakır plaket verilmiştir.
Şenliklerde 1975 yılında “Ulusal Mizah Hikâyesi Yarışması” olarak başlatılmıştır. 1976 yılında uluslararası bir platformda düzenlenen bu yarışma aynı yıl “Uluslararası Öykü Yarışması” adını almıştır. 1976 yılından itibaren diğer uluslararası yarışmalarda olduğu gibi bu yarışmaya da yerli-yabancı pek çok kişi katılmıştır. Yarışmada birinciye altın Nasreddin Hoca plaketi, ikinciye gümüş Nasreddin Hoca plaketi, üçüncüye bronz Nasreddin Hoca plaketi, mansiyona da iki bakır plaket verilmiştir.
1975 yılında
Akşehir Nasreddin Hoca Şenliği’nde başlatılan diğer bir faaliyet de “Çizgi Film
Yarışması”dır. Şenliklerde bu faaliyetinin yanında çeşitli yıllarda toplu sinema gösterimleri sunulmuştur.
Şenlikler
boyunca halk kültüründen derlemeler yapılmıştır. Bunlar başta “sıra yarenleri”
olmak üzere Akşehir folklorunu ön plana çıkaran derlemelerdir.
Şenlikler,
yerli mallarının sergilenmesine imkan vermişti. Sanayicilerin ve devlet
kurumlarının yıl içerisinde ürettikleri ürünleri çeşitli sergilerle halkın
karşısına çıkıyorlardı. Örneğin Sanat Okulu’nun ve Kız Meslek Lisesi’nin
sergileri her zaman çok ilgi çekerdi. Ayrıca kişiler resim, hat gibi sanatsal
sergiler açıyorlardı.
Akşehir’in
kültür tarihinde büyük bir yeri olan Nasreddin Hoca Şenlikleri Akşehir’i
tanıtımına ve sosyo-ekonomi hayatına katkı vermiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder