Kanunî
Sultan Süleyman’ın
torunu III. Murat, 1558 tarihinde Akşehir Sancak Beyliği’ne getirildi ve 1562
yılında Manisa Sancak Beyliği’ne getirilinceye kadar Akşehir’i yönetmiştir.
Şehzadelerin sancaklarda
görevlendirildiği 1467–1561 yılları arasındaki dönemde Karaman eyaletinde
sadece Konya, Akşehir ve Beyşehir sancaklarına şehzade gönderilmiştir. Akşehir
ve Beyşehir sancaklarına birer
kez ve torun şehzade atanmıştır. Bu dönemde Konya, Beyşehir
ve Niğde Karaman eyaletinin daimi sancakları olduğu halde Akşehir’in sancaklığı
kesintiye uğramış ve zaman aralıklarıyla devam etmiş, tımar ve zeametleri Konya
sancağına bağlanmıştır. Konya, padişah oğullarının atandığı birinci derecede,
Akşehir ile Beyşehir ise padişahların oğullarından olan erkek torunlarının
atandığı ikinci derecede şehzade sancağı olmuştur.
Akşehir’e
sancak beyi olarak 1558 yılında atanan III.
Murat’ın babası, Kanunî
Sultan Süleyman’ın oğlu II.
Selim’dir. Annesi ise Nur Banu Sultan’dır. 4 Temmuz 1546 tarihinde Manisa’nın Bozdağ
Yaylağı’nda dünyaya geldi. On bir yaşına geldiğinde (1557) Manisa'da yapılan
bir törenle erkekliğe ilk adımını atmış, sünnet edilmiştir. Sultan Selim'in
1558 yılında Karaman valiliğine nakli üzerine Şehzade Murat'a da Akşehir sancak
beyliği verilmiştir.
12
yaşında Akşehir Sancak Beyi olan Şehzade Murat, gönderildiği Akşehir’de
sancağın idari işlerine pek karışmamış, idari işleri lalaları vasıtasıyla yürütmüştür.
Şehzade vaktini sultan dağları üzerindeki yaylalarında geçirmiş, zengin ve
rahat bir hayat sürmüştür.
Şehzade
Murat, Akşehir Sancak Beyi iken babası ile amcası arasında Konya ovasında
yapılan savaşta Konya kalesi muhafazasında bulunmuştur. Büyük babası Sultan
Süleyman'ın kendisini görmek istemesi üzerine bir ara İstanbul'a gelmiştir.
Şehzade Murad, 1561’de
Kütahya’dan Amasya’ya nakledilen şehzade Bayezid’in yerine babası Selim’in
tayin edilmesi üzerine 18 yaşında iken 1562 Mart’ında Akşehir’den ayrılarak
babasından açılan Manisa sancağına gönderilmiş ve padişah oluncaya kadar bu
vazifede kalmıştır.
Murâdî
mahlasıyla şiirler yazan III. Murad, Osmanlı şiir tarihinde en fazla gazel
yazan şairlerdendir. III. Murad'ın Türkçe Divanı’nda 1566 gazel bulunmaktadır.
Divanındaki mülemmalar, şairin Türkçeyle birlikte, Arapça ve Farsçaya
hâkimiyetini de göstermektedir. Sultan III. Murâd'ın Türkçe Divanı dışında,
biri Arapça ve biri Farsça olmak üzere iki divânı daha vardır. Osmanlı
padişahlarının en bilginlerinden sayılan III. Murad, Şeyhülislâm Mehmed
Sâdeddîn Efendi, Bekaî Efendi, Şeyh Şücâ Efendi, Tiryakî Hasan Paşa gibi devrin
ünlü hocaları tarafından yetiştirilmiştir. Murâdî'nin birçok şiirinde tasavvufa
temayülünü görmek mümkündür. İşte onlardan biri:
UYAN EY GÖZLERİM
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan!
Azrail’in kastı canadır, inan!
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan…
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan!
Azrail’in kastı canadır, inan!
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan…
Seherde uyanırlar cümle kuşlar,
Dill-u dillerince(1) tesbihe başlar,
Tevhid eyler dağlar taşlar ağaçlar,
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan…
Dill-u dillerince(1) tesbihe başlar,
Tevhid eyler dağlar taşlar ağaçlar,
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan…
Semâvâtın kapuların açarlar,
Mü’minlere rahmet suyun saçarlar,
Seherde kalkana hülle(2) biçerler,
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan…
Mü’minlere rahmet suyun saçarlar,
Seherde kalkana hülle(2) biçerler,
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan…
Bu dünya fanidir sakın aldanma!
Mağrur olup taç-u tahta dayanma!
Yedi iklim(3) benim deyu güvenme!
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan…
Mağrur olup taç-u tahta dayanma!
Yedi iklim(3) benim deyu güvenme!
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan…
Benim, Murad kulun, suçumu affet!
Suçum bağışlayub günahım ref’ et!(4)
Rasûl’ün sancağı dibinde haşret!
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan…
Suçum bağışlayub günahım ref’ et!(4)
Rasûl’ün sancağı dibinde haşret!
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder