“Müdafaa-i Milliye
Cemiyeti, 1918’den itibaren kurulmuş olan Milli Derneklerin temeli ve
öncüsüdür”(1)
31 Ocak 1913 günü,
İstanbul Darülfünunu’nda, muvafık- muhalif büyük bir kalabalığın alkışları ve ünlü
kişilerin heyecanlı nutukları arasında kurulan Müdafaa-i Milliye Cemiyeti’ne
partiler dışı (ve üstü ) bir nitelik verilmek istenmiştir. Müdafaa-i Milliye
Heyeti tarafından yayınlanan kararnamede şöyle deniyordu:” Düşmanlarımızın tek
umut dayanağı bizi içerden bölmektir.” Toplantı Balkan Harbi’nin şaşkın ve
fırtınalı ortamı içinde yapılıyordu. Durum yabancı diplomatların da dikkatini
çekmiştir.
“ Fransa Büyükelçisi M.Bompard’a göre bu
cemiyetin kuruluşu, İttihatçıların halka yaklaşma politikasının sonucudur.
Dışişlerine gönderdiği 3.2.1913 tarihli raporunda; " Darülfünün konferans
salonunu dolduran bin kadar dinleyici karşısında Hürriyet ve İtilaf reisi Fuat
Paşa’nın, Celalettin Arif Bey’in hitabelerinden söz etmekte, Osmanlıların
partileşme dışında, Vatan duygusunda birleştiklerini belitmektedir.”
Nizamnamesinin 1.
maddesine göre cemiyet milli terbiyeye, sağlığa, milletin fikri seviyesini
geliştirmeye, güçlendirmeye, iş hayatına alıştırmaya çalışacaktı. Bir özelliği
daha vardır ve askeri nitelikteydi. Cemiyet savaşlar karşısında bir yandan
insanları savaşa hazırlayacaktı ( onlara savaş meydanına koşabilecek gücü,
beden terbiyesini verecek eğitimi sağlayacak ), bir yandan da halkı savaşlardan
koruyacaktı. (Iztırapların dinmesine, milletin “refah ve saadetine” elinden
geldiğince yardım ederek)
Bir özellik daha: Cemiyet siyasetle uğraşmayacak, hükümete karışmayacak, “politika ve fıkra hissiyatından tamamiyle azade ( uzak ) kalarak, kanunlara daha saygılı olacaktır.” ( Madde 4 ) Tabii bu ilke İttihat ve Terakki içinde geçerli olmak gerekirdi.
… Cemiyet kısa süre içinde örgütlenmiştir. Parasal yardımlarla kabarık bir bütçeye sahip olmuştur. Balkan savaşları döneminde çok yoğun çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmalar arasında, Orduya ve Teşkilat-ı Mahsusa’nın gönüllü taburlarına yardım başta gelmektedir. -”Müdafaa-i Milliye Mecmuası- 19 Kanunusani 1329 yıllık rapordan: Bunlardan başka ikibine yakın efrad (er) dahi Teşkilat-ı Mahsusa’ya kayıt ve tefrik olunarak Erkan-ı Harbiye binbaşılarından Haili ve yüzbaşı Nail ve Hacı Sami ve Eşref ve Sefer Fevzi Beyler’in kumandasında olarak harbe girmiş…. Teşkilat-ı Mahsusa kıtaatı efradının celp ve sevkleri ile iaşe ve sair masarifi de cemiyet tarafından karşılanmıştır.” - (Ayrıca) yabancı gazetecileri – bu arada Pierre Loti’yi – karşılamak ve cepheleri gezdirmek de çalışmaları içinde yer almıştır. Savaşlar sırasında, “Avrupa aleyhimizdeyken “ Osmanlıları haklı gören Jean Jaures, Edmond Raymond’la da ilişki kurmuş ve teşekkürlerini iletmiştir.
Bir özellik daha: Cemiyet siyasetle uğraşmayacak, hükümete karışmayacak, “politika ve fıkra hissiyatından tamamiyle azade ( uzak ) kalarak, kanunlara daha saygılı olacaktır.” ( Madde 4 ) Tabii bu ilke İttihat ve Terakki içinde geçerli olmak gerekirdi.
… Cemiyet kısa süre içinde örgütlenmiştir. Parasal yardımlarla kabarık bir bütçeye sahip olmuştur. Balkan savaşları döneminde çok yoğun çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmalar arasında, Orduya ve Teşkilat-ı Mahsusa’nın gönüllü taburlarına yardım başta gelmektedir. -”Müdafaa-i Milliye Mecmuası- 19 Kanunusani 1329 yıllık rapordan: Bunlardan başka ikibine yakın efrad (er) dahi Teşkilat-ı Mahsusa’ya kayıt ve tefrik olunarak Erkan-ı Harbiye binbaşılarından Haili ve yüzbaşı Nail ve Hacı Sami ve Eşref ve Sefer Fevzi Beyler’in kumandasında olarak harbe girmiş…. Teşkilat-ı Mahsusa kıtaatı efradının celp ve sevkleri ile iaşe ve sair masarifi de cemiyet tarafından karşılanmıştır.” - (Ayrıca) yabancı gazetecileri – bu arada Pierre Loti’yi – karşılamak ve cepheleri gezdirmek de çalışmaları içinde yer almıştır. Savaşlar sırasında, “Avrupa aleyhimizdeyken “ Osmanlıları haklı gören Jean Jaures, Edmond Raymond’la da ilişki kurmuş ve teşekkürlerini iletmiştir.
Müdafaa-i Milliye Cemiyeti
giderek milli bir temsilci niteliği kazanmış, ünü artmıştır. Aslında bir hayır
ve sosyal yardım kurumu olan Cemiyet, milliyetçi bir kuruluş özelliği
kazanmıştır. Yurt dışında da tanınmıştır. 1914 yılında Şura-yı Devlet’çe
“kamuya yararlı” bir dernek olarak kabul edilmiştir. ” Müdafaa-i Milliye
Cemiyeti Mecmuası’nda 1913 yılında 41 şubesi görülmektedir.”
Müdafaa-i Milliye
Cemiyeti’nin kurucuları: Sultan Mehmet Reşat( Padişah),
Talat Bey (Dahiliye Nazırı), Enver Paşa (Harbiye Nazırı), Hayri Efendi (Şeyhülislam), Mehmet Sait (Halim) Paşa (Sadrazam ve Hariciye Nazırı), Cavit Bey (Maliye Nazırı),
Ahmet Cemal Paşa (Bahriye Nazırı), …. Kısaca Devlet üst yönetimi…
Talat Bey (Dahiliye Nazırı), Enver Paşa (Harbiye Nazırı), Hayri Efendi (Şeyhülislam), Mehmet Sait (Halim) Paşa (Sadrazam ve Hariciye Nazırı), Cavit Bey (Maliye Nazırı),
Ahmet Cemal Paşa (Bahriye Nazırı), …. Kısaca Devlet üst yönetimi…
1914’de
Konya Şubesi açılan Müdafaa-i Milliye Cemiyeti’ne Konya halkı para ve çok
miktarda giyecek yardımında bulunmuştu. Konya’daki Müdafaa-i Milliye Cemiyeti
derhal Akşehir, Ilgın, Ereğli, bozkır, Karaman ve Beyşehir kazaları ile Sille
nahiyesinde de teşkilatlanmıştı.
Cemiyet Mütareke döneminde
Vahdettin’in himayesine girmişse de, aleyhte propagandaların artması üzerine
Donanma Cemiyeti ile beraber, 2 Mayıs 1335 (1919) tarihinde Damat Ferit Paşa
hükümeti tarafından feshedilmiştir.
KAYNAKÇA:
1- BIYIKOĞLU, Tevfik- Trakya’da Milli Mücadele-s.66
2- TUNAYA, T.Zafer- Türkiye’de Siyasal Partiler.
KAYNAKÇA:
1- BIYIKOĞLU, Tevfik- Trakya’da Milli Mücadele-s.66
2- TUNAYA, T.Zafer- Türkiye’de Siyasal Partiler.
3. Avanas,
Ahmet, Milli mücadelede Konya, Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder